Başa Dön

Selülit ve Beslenme İlişkisi

Selülit ve Beslenme İlişkisi                                           

 Yaz aylarına çok az kaldı. Bayanların en büyük sıkıntıları ise bir güzellik kusuru olarak kabul ettikleri selülit.. Selülit kadınların yüzde 80’inde görülen bir problemdir. Ergenlik çağından itibaren tedbirli olmak gerekir. Kadınların erkeğe göre daha yağlı bir vücut ancak daha güçsüz kas yapısında olması, hormon yapısı, kilo koruma güçlüğü selülit oluşumu için önemli bir sebeptir ve selülit ile mücadelede dikkatli olma gerekir.

Selülit oluşumuna etki eden etmenleri iyice tanımak ve önlem almak en etkili çözümdür. Çünkü selülit tedavisinde erken evrede başlama daha iyi sonuçlar verir, ilerlemiş selülitlerde tedavi daha güçtür. Hareketsiz yaşam, rafine besin tüketiminde artış ve kişilerin kendilerine gereken özeni göstermemesi selülit oluşumu için en temel sebeptir. Vücudumuz ilk işaretleri genelde 20 ve 30 yaşları arasında vermeye başlar.

Neden Selülit Oluşur?

Selülit oluşmaya başladığında vücutta kan dolaşımı sorunları ortaya çıkıyor ve durum giderek kötüleşiyor. Çünkü gittikçe şişen yağ hücreleri kanın damarlarda dolaşımını engelliyor ve vücuttaki su, çevredeki dokularca tutularak cildin görüntüsünün bozulmasına yol açıyor.

 

Selüliti Oluşturan Başlıca Nedenler:

Genetik yapı, fazla kilolar: Yağ hücrelerine ne kadar çok yağ depolanırsa, selülit o kadar belirginleşiyor.

Yanlış beslenme: Karbonhidrat ve yağ ağırlıklı yanlış beslenme, selülit sorunu olarak karşı çıkıyor.

Hareketsizlik: Kas dokuları, yerini yağ dokularına bırakıyor. Aynı zamanda bu da kan dolaşımını olumsuz etkiliyor.

Sigara içmek: Nikotin cildin kan damarlarını daraltıyor.

Fazla su tüketimi: Hücrelerde tutunan fazla su, cilt yüzeyinde dalgalanmalara neden oluyor.

                                                           NELER YAPABİLİRİZ?
A, C, E vitaminleri yani antioksidan ve bol sıvı tüketimi, selülit tedavisinde önemli besin öğeleridir. Üzüm, greyfurt, kiraz, portakal, kivi, çilek, ananas, tam buğday ürünleri mutlaka selülit diyetinde olmalıdır.
• Günde en 2,5-3 litre su içilmeli.
• Günde 30-60 dakika egzersiz yapın, hayatınıza hareket katın
• Rafine şekerlerden uzak durulmalı ve günlük tuz tüketimi azaltılmalı.
• Yemeklerde kullanılan yağ miktarı azaltılmalı.
• Alkol, sigara, koyu çay-kahve ve gazlı içecek tüketimi minimuma indirilmeli.
• Yemekleri pişirirken kızartma yerine haşlama ya da buğulama yöntemi tercih edilmeli.
• Mümkün olduğunca mevsiminde ürünler tüketmeye özen göstermeli, dondurulmuş ve konserve ürünlerden kaçınılmalı.
• Metabolizmanın düzenli çalışması için öğün atlamamaya özen gösterilmeli.
• Çok sık kilo alıp vermekten kaçınılmalı.
• Günlük alınan posa miktarı artırılmalı, posanın en iyi kaynakları sebze, meyve ve kuru baklagiller mutlaka beslenme sisteminin içerisinde yer almalı.
• Stresten uzak durmaya çalışın.                                                                                                                                               

 


Bu yazıyı paylaşın