Anal kanal ve makat dışındaki cilt arasında bir kanal oluşmasıdır. Anal fistüllerin yarısından fazlası anal bölgede (makat bölgesi) oluşan abselere bağlıdır. Absenin boşaldıktan sonra geride bıraktığı boşluğun tam olarak iyileşememesi sonucu tünel haline gelmesi ve enfeksiyonun devam etmesi sonucu oluşur. Abse oluşumunda kişisel hijyenin etkisi gösterilememiştir. Anal travma, geçirilmiş anal cerrahi ve Crohn hastalığı da fistül oluşumuna neden olabilir.
Perianal fistüllerde iç ve dış ağzı vardır. Hastalarda zaman zaman akıntı olur. Perianal fistüller daha çok 20-60 yaş arasında görülür ve erkeklerde kadınlara göre 2 kat daha sıktır.
Tanı için genellikle anal muayene yeterlidir. Bazı komplike fistüllerde anestezi altında muayene, endoanal ultrason, fistülografi, kolonoskopi ve pelvik MR inceleme gerekebilir.
Perianal fistüllerin tedavisinde ana amaç:
1. İltihabı ve fistül traktını ortadan kaldırmak
2. Fistülün tekrarlamasını önlemek
3. Ameliyat sonrası gaz ve gaita kontrolünde bozulmaya neden olmamak
4. En kısa sürede iyileşmeyi sağlamak
Perianal fistüllerde esas tedavi cerrahidir. Kendi kendine ya da ilaç tedavisi ile iyileşmesi mümkün değildir. Enfekte anal fistüllerde cerrahi öncesi antibiyotik tedavisi gerekebilir.
Perianal fistüllerde uygulanabilen teknikler:
1. Fibrin yapıştırıcı uygulaması: Özel bir fibrin yapıştırıcı ilaç kullanılır. Başarı oranı %60-70 civarındadır ve uzun dönemde tekrarlama riski çok yüksektir. Ancak gaz ve büyük abdest kaçırma riski olmadığından tercih edilebilir.
2. Fistülotomi ve fistülektomi tekniği: Fistül iç ve dış ağızları bulunarak fistül traktının (yolunun) açılıp içerisindeki iltihaplı dokunun temizlenmesi veya bu yolun tamamen çıkarılması esasına dayanır. Nüks oranı %2-10 civarındadır. Sfinkteri içine alan fistüllerde uygun bir yöntem değildir. Gaz ve büüyk abdest kaçırma riski %2 civarındadır. Ancak sfinkteri içine alan fistüllerde uygulanırsa bu risk %20’lere çıkabilir.
3. Seton Uygulaması: Sfinkterlerden birini veya birkaçını içine alan fistüllerde uygulanan bir tekniktir. İç ve dış fistül ağızları bulunarak kas ortaya konduktan sonra kas bir ip veya lastik ile bağlanarak o şekilde iyileşmesi beklenir. Başarı oranı %80-100, tekrarlama riski %2-30 civarındadır. Gaz ve büyük abdest kaçırma riski %5-25 arasındadır.
4. Kaydırma Teknikler: Fistüle yakın bölgedeki mukoza (kalın barsağın çini örten tabaka) veya derinin kaydırılarak fistül traktının kapatılması işlemidir. Gaz veya büyük abdest tutamama riski %20, tekrarlama olasılığı %20 civarındadır.
5. Doku Tıkaçları: Fistül traktı özel bir doku ile doldurularak tıkanır. En çok insan dokularına en iyi uyum sağlayan domuzlardan elde edilen materyallerdir. Başarı oranı %30-50’dir.
6. Lazer Tekniği: Fistül kanalının içine lazer uygulanır. Başarı oranı 50-60 arasındadır. Tekrarlayan işlemlerle başarı şansı daha da arttırılabilir.
Lazer İle Hemoroid Tedavisi: Birçok cerrahi yöntemle tedavi edilebilen hemoroidlerde, hasta açısından en konforlu ve hızlı iyileşme sağlayan yöntem lazer ile hemoroidektomidir. Evre 1 ve 2 iç hemoroidlerde uygulanır. Lazer cihazı 90 dereceye kadar ısı vererek hemoroid pakelerinin denatüre olmasını yani küçülmesini sağlar. Lokal anestezi ya da hafif sedasyon (uyutularak) ile yapılabilir. Saç telinden biraz kalın lazer teliyle hemoroid memelerine girilerek uygulanır. İşlemden hemen sonra hemoroid pakelerinde küçülme olur ancak tamamen kaybolması 4-6 haftayı bulmaktadır. Lazer hemoroidektomi sonrası hastalarda hafif yanma olabilir. Kanama ya hiç olmaz ya da çok az miktarda olabilir. Hastalar günlük hayatına hemen dönebilir. Genellikle 1 günlük istirahat yeterli olur. Lazer hemoroidektomi sırasında kaslara jherhangi bir işlem yapılmadığı için dışkı ya da gaz kaçırmada problem yaşanmaz.
Bu yazıyı paylaşın