Online Hizmetler

D vitaminin önemli bir kısmı (%80-90) güneş ışınları etkisiyle ciltte sentezlenirken az bir kısmı (%10-20) gıdalar ile alınır. Sentez için cilde direkt güneş ışını teması gereklidir. Ülkemizin bulunduğu enlemde D vitamini sentezi Mayıs-Kasım ayları arasında gerçekleşir. 

 

Uygun ışın açısı saat 10.00-15.00 arasında olduğundan, D vitamini sentezi için bu saatlerde güneşe çıkılması önerilir. Güneşe çıkma süresinin, deri tipine göre değişmekle birlikte, 10-30 dk. arasında olması önerilir. Koyu tenlilerde D vitamini sentezi daha zor olduğundan D vitamini eksikliği daha sık görülmektedir.

 

Yeterli güneşlenemeyenlerde, D vitamini eksikliği ve yetersizliğine yol açabilecek bir hastalığı olanlarda (karaciğer hastalığı, böbrek hastalığı, bağırsakta emilim problemi yapan hastalıklar), kemik erimesi olanlarda, basit düşmelerle kırık gelişenlerde, kan kalsiyumu düşük olanlarda, kan fosforu düşük olanlarda, şişman kişilerde, hiperparatiroidisi olanlarda, D vitamini metabolizmasını etkileyecek ilaçlar (kortizon, epilepsi ilaçları) kullananlarda ve kapalı giyim tarzı olanlarda D vitamini eksikliği görülebilir.

 

D vitaminin diğer önemli kaynağı gıdalardır. Bazı gıdalarda D vitamini doğal olarak bulunur. Yağlı balıklar (somon, ton, uskumru, sardalya…), balık yağı, tereyağı, süt, yulaf, tatlı patates, yumurta sarısı, sıvı yağlar, karaciğerde bulunur. Bitkilerden maydanoz, ısırgan otu, yoncada D vitamini mevcuttur. Bu gıdaların yetersiz tüketimi durumunda D vitamini eksiliği görülebilir.

 

Faktör düzeyi 15 veya üzerindeki güneş koruyucu kremlerin kullanılması güneş ışınlarının deriye ulaşmasını %99 oranında engelleyerek D vitamini oluşumunu engellemektedir. D vitamini eksikliği, kanda kalsiyum düzeyinin düşüklüğü (hipokalsemi), kanda fosfor düzeyinin düşüklüğü (hipofosfatemi), çocukluklarda kemiklerin yumuşaması ve eğrilmesi (raşitizm), erişkinlerde kemiklerin yumuşaması ve kas güçsüzlüğü (osteomalazi), kemik kütlesinin azalması ve kemik kırılganlığının artışı (osteoporoz) ile sonuçlanabilmektedir. Bazı bilimsel çalışmalarda D vitamini eksikliğinin bağışıklık, kas gücü, kanser ve kalp-damar sistemi ile ilgili hastalıklarla ilişkili olduğu da gösterilmiştir.

 

Vücudumuzun D vitamini düzeyini en iyi gösteren test “25 OH vitamin D” düzeyidir. 25 OH vitamin D düzeyi: 20 ng/ml ve üzeri normal/yeterli, 10–20 ng/ml arası D vitamini yetersizliği, 10 ng/ml’nin altı D vitamini eksikliği olarak tanımlanır. Kemik dışı etkileri için ise D vitamininin 30 ng/ml üzerinde olması tercih edilir.

 

Tedavide daha çok sadece D vitamini içeren damla, kapsül veya tablet formları kullanılmaktadır. Ampul formlarındaki D vitaminleri çok yüksek dozlar içerdiğinden çok nadiren, endokrinoloji uzmanının uygun gördüğü koşullarda kullanılmaktadır. Kalsiyum ve D vitaminini birlikte içeren preparatlar yaşlılarda sıklıkla kullanılabilmektedir.

 

  • 31–50 yaş arası erişkinlerde günde 1000 mg kalsiyum alınmalıdır.
  • 51 yaş üstü erişkinlerde günde 1200 mg kalsiyum alınmalıdır.
  •  

Kalsiyum gıdalarla alınabileceği gibi D vitaminiyle kombine şekilde de alınabilir. D vitamini eksikliğinin tedavisi kalça ve omur kemiklerinin kırık riskini azaltır. Yaşlılarda vitamin D desteği düşmeleri azaltır, kas gücünü iyileştirir. Kırık riskini azaltır.

 

Kanserli hastalarda kansere bağlı ölümleri azalttığını gösteren bilimsel çalışmalar mevcut olmasına rağmen D vitamini takviyesinin kanseri önlediğine dair yeterli kanıt bulunmamaktadır.


 

Uzm. Dr.

Betül Yılmaz

Dahiliye (İç Hastalıkları)

Anatolia Hospital Aspendos


Diğer Sağlık Ansiklopedisi Yazıları

İnsülin Direnci Nedir?

Uzm. Dr. Ayşe Turul

Dahiliye (İç Hastalıkları)

Anatolia Hospital Alanya

İnsülin, midenin arkasında bulunan bir organ olan pankreasta üretilen ve metabolizmayı düzenleyen bir hormondur. İnsülin direnci yağ...