Online Hizmetler

Hemoroid

 

Makat (anüs) ve kalın bağırsağın son bölümü (rektum) içinde bulunan kan damarlarının (hemoroidal damarların) aşırı derecede genişlemesi, şişmesi ile birlikte makattan dışarıya çıkmasına hemoroidal hastalık ( basur hastalığı ya da kısaca hemoroid) denir. Aşırı kabızlık veya ishal gibi çok ıkınma olan kişilerde hemoroidal damarların anatomik yapısı bozulur ve aşağıya doğru sarkma olur. İçinde kan göllenmesi olan ve büyüyen bu doku hemoroidal hastalığa neden olur. hemoroidal damarlar (basur damarları) yerleşim yerine göre dış (eksternal) ve iç (internal) olarak ikiye ayrılmaktadır.

 

İç Hemoroidal hastalığın 4 evresi vardır:

 

1. Derece Hemoroidler: Hastalar genellikle farketmezler. Genellikle doktor muayenesi sırasında farkedilir.  Hemoroidal damarlarda genişleme vardır. Özellikle sert dışkılama sonrasında kanama görülebilir. Bu evrede sarkma yoktur.

 

2. Derece Hemoroidler: Hemoroid memeleri özellikle tuvalet sırasında şişer ve aşağıya sarkar, tuvalet sonrası kendiliğinden içeri girer. Bu hastalarda sarkma ile birlikte kanama ve ağrı da vardır.

 

3. Derece Hemoroidler: Tuvalet sırasında sarkan  hemoroidler kendiliğinden içeri girmezler, elle itilmesi gerekir. Bu hemoroid memeleri içeri itilmezse ağrı ile birlikte iltihaplanma da oluşabilir.

 

4. Derece Hemoroidler: Sarkmış olan hemoroidler elle de normal pozisyona getirilemez, bu durumda genellikle acil operasyon gerekir.

 

Tedavi

 

Hemoroid hastalığının tedavisi, hastalığın iç ve dış olmasına,  şiddetine , hastanın şikayetlerinin durumuna, günlük hayatını ne kadar etkilediğine ve hastanın yaş ve sağlık durumuna göre değişir.

 

Hastaların %10’undan azına cerrahi tedavi gerekir. Genellikle konzervatif yöntemlerle hastaların çoğu rahatlarlar.

 

Konservatif ( Önleyici ) Tedavi: Hastalar birtakım önerilerde bulunulur.

 

1. Dışkılama alışkanlığının düzenlenmesi: Hastalara uzun süre tuvalette oturmamaları ve aşırı ıkınmadan kaçınmaları önerilir.

 

2. Temizlik: Tuvalet sonrası makat bölgesinin temizliğine özen göstermesi öğütlenir.

 

3. Dışarı çıkan hemoroid memerinin geri itilmesi önerilir.

 

4. Diyetin düzenlenmesi: Özellikle lifli gıdaların ( meyva, sebze ve kepek gibi) daha çok tüketilmesi, günlük içilen su miktarının 2-2,5 litreyi bulması önerilmelidir. Çay, kahve ve meyva suyunun su yerine geçmeyeceği unutulmamalıdır.

 

5. Sıcak suya oturma banyosu: Ilık suya günde 2-3 kez oturmak makat bölgesindeki şişlik ve ağrıyı azaltır. Oturma banyosundan sonra makat bölgesinin kuru tutulmasına dikkat edilmelidir.

 

6. Ağrılı dönemde istirahat etmek, özellikle yüz üstü yatmak ağrıyı azaltır.

 

7. Fitil ve kremler: Hastalığın durumuna göre doktor tarafından önerilen fitil ve kremler kullanılmalıdır.

 

8. Flebotropik ilaçlar

 

Cerrahi Tedavi: Konservatif tedaviye cevap vermeyen hastalarda cerrahi tedaviye başvurulur.

 

1. Hemoroidektomi: Hemoroid pakelerinin kesilerek çıkarılmasıdır. Ameliyathane şartlarında,  genel veya spinal anestezi altında yapılır.

 

2. Longo ( Stapler): Hemoroidopeksi: hemoroidlerin çıkarılması için stapler adı verilen özel bir cihaz kullanılır. Yine anestezi altında ve ameliyathane şartlarında yapılan bir işlemdir.

 

3. Trombektomi: içerisinde pıhtı birikmiş olan dış hemoroidlerde, hemoroidin içindeki pıhtının çıkarılması işlemidir. Genellikle lokal anesteai yeterli olur. Ba zı hastalarda spinal veya genel anestezi gerekebilir.

 

4. Lazer Tedavisi: Hemoroidlerde çok nasdiren lazer tedavisi uygulanır. Halk arasında bilinen lazer tedavisi infrared denilen bir aletle yapılan hemoroidektomi işlemidir.

 

 

Cerrahi Tedavi Sonrası Dikkat Edilmasi Gereken Noktalar:

 

1. Ameliyat sonrasında az miktarda kanama olması normaldir. 1 hafta kadar sürebilir. Aşırı kanama olursa mutlaka doktorunuza başvurmanız gerekir.

 

2. Ameliyat sonrası ağrı olur. Ağrıyı azaltmak için aspirin dışı ağrım kesiciler kullanılmalı ve istirahat edilmelidir. Makata uygulanan lokal anestezik etkili kremler de ağrıyı azaltabilir.

 

3. Ameliyat bölgesi devamlı büyük abdeste maruz kaldığından dolayı kirli bir bölgedir. Bu nedenle bu bölgenin hijyeni çok önemlidir. Tuvaletten sonra ılık su ile ameliyat bölgesi yıkanmalı ve meliyattan sonraki 24 saatten sonra ılık su ile oturma banyosuna başlanmalıdır.

 

ANAL FİSSÜR ( Makat Çatlağı): Uzun süren kabızlık veya ishal nedeni ile çok ıkınma olan hastalarda oluşan ve   anal kanaldan hassas cilt tabakasına kadar ulaşan yırtıklardır. Hastalarda şiddetli ağrı ile beraber bazen kanama da olmaktadır.

 

Aşırı ıkınma sonucu oluşan çatlak ağrıya neden olur. Hasta ağrı duymamak için sürekli makat kaslarını sıkılı tutar. Bu da kabızlığı, kabızlık da çatlağı arttırır ve bu şeki,lde bir kısır döngü oluşur.

 

Çeşitli ilaçlar, beslenme alışkanlığının değiştirilmesi ve sıcak su oturma banyosu ile bu kısır döngü kırılmaya ve fissür tedavi edilmeye çalışılır. Hastaların %70’i bu tedaviden fayda görür. Ancak uzun süren tedavi edilmemiş anal fissür durumunda olay kronikleşir. İlaç tedavisine cevap vermeyen akut fissürlerde ve kronikleşmiş fissürlerde cerrahi tedavi gerekir.

 

Cerrahi tedaviye alternatif olarak Botox Tedavisi de yapılabilir.

 

 

Cerrahi Tedavi Sonrası Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar:

1. Ameliyat sonrasında az miktarda kanama olması normaldir. 1 hafta kadar sürebilir. Aşırı kanama olursa mutlaka doktorunuza başvurmanız gerekir.

 

2. Ameliyat sonrası ağrı olur. Ağrıyı azaltmak için aspirin dışı ağrı kesiciler kullanılmalı ve istirahat edilmelidir. Makata uygulanan lokal anestezik etkili kremler de ağrıyı azaltabilir.

 

3. Ameliyat bölgesi devamlı büyük abdeste maruz kaldığından dolayı kirli bir bölgedir. Bu nedenle bu bölgenin hijyeni çok önemlidir. Tuvaletten sonra ılık su ile ameliyat bölgesi yıkanmalı ve ameliyattan sonraki 24 saatten sonra ılık su ile oturma banyosuna başlanmalıdır.

 

 

Op. Dr.

N. Ayper Öngen

Genel Cerrahi

Anatolia Hospital Antalya


Diğer Sağlık Ansiklopedisi Yazıları

Sleeve Gastrektomi (Tüp Mide)

Prof. Dr. Nurullah Bülbüller

Genel Cerrahi

Anatolia Hospital Lara

Sleeve gastrektomi operasyonu tüp mide ameliyatı tek başına yeterli kilo vermeyi sağlayan ve obezite cerrahileri arasında şu an en çok tercih...

Gastrik By-pass

Prof. Dr. Nurullah Bülbüller

Genel Cerrahi

Anatolia Hospital Lara

Gastrik By-pass ameliyatı bir miktar emilim kısıtlamasına neden olsa da temel olarak mide hacmini küçültme ameliyatıdır. Bununla birlikte...

Perianal Fistül

Op. Dr. N. Ayper Öngen

Genel Cerrahi

Anatolia Hospital Antalya

Anal kanal ve makat dışındaki cilt arasında bir kanal oluşmasıdır.  Anal fistüllerin yarısından fazlası anal bölgede (makat bölgesi) oluşan abselere bağlıdır...

Anal Fissür (Makat Çatlağı)

Op. Dr. N. Ayper Öngen

Genel Cerrahi

Anatolia Hospital Antalya

Uzun süren kabızlık veya ishal nedeni ile çok ıkınma olan hastalarda oluşan ve   anal kanaldan hassas cilt tabakasına kadar ulaşan yırtıklardır...

Meme Kanseri Gelişmesinde Riskli Kişilik

Prof. Dr. Özer İlkgül

Genel Cerrahi

Anatolia Hospital Aspendos

Meme kanserinin %10, %15 kadarının nedeni kalıtımsal geçişler yani aileden geçişlerdir. Aile öyküsü olan kişilere (anne, teyze, kız kardeşde...

Meme Hastalıkları

Prof. Dr. Özer İlkgül

Genel Cerrahi

Anatolia Hospital Aspendos

Meme dokusu içinde meme dokusundan farklı özellikler gösteren, elle hissedilen ya da meme görüntüleme yöntemleri ile tespit edilen anormalliklerdir...

Meme Kanseri Farkındalık Ayında Meme Taramaları

Prof. Dr. Özer İlkgül

Genel Cerrahi

Anatolia Hospital Aspendos

Meme kanseri Türkiye’de ve dünyada kadınlarda en sık görülen ve aynı zamanda da en sık ölüme neden olan kanser türüdür. Meme kanseri olasılığı...

Meme Karnesi Projesi

Prof. Dr. Özer İlkgül

Genel Cerrahi

Anatolia Hospital Aspendos

Meme taraması uygulamalarının; gelişmiş ülkelerde meme kanserinden ölüm oranını azalttığı uzun süre önce yapılan çalışmalarla gösterilmiştir. Bu uygulama...